Kerbela şiiri
Hasan'ım ağu içti leb-i sükker ah çeker
Hüseyin attan düştü kime şikar ah çeker
Nerde kalmış acaba vah Zülfikar ah çeker
Alinin on bir oğlu yerde yatar ah çeker
Fatma ana çiğeri sızlar sızlar ah çeker
Hüseyin attan düştü sahrayı Kerbelaya
Cibril kurban haber ver Sultan-ı enbiyaya
Medine dağlarında susamlar sümbül ağlar
Dağlar inil iniler sular sarhoş sel ağlar
cümle kuşlar figanda vah dertli bülbül ağlar
Viranede baykuşlar Huu çeker yıl yıl ağlar
Kerbelaya kulak ver sahra ağlar çöl ağlar
Lanet olsun yezide şah-ü geda kul ağlar
Ey Mürteza gel yetiş binekte düldül ağlar
Hasan'ım ağu içmiş gözyaşları sel ağlar
Kerbela imdat ister gözedirler yol ağlar
Hüseyin attan düştü sahrayı Kerbelaya
Cibril kurban haber ver Sultan-ı enbiyaya
Sükker: şeker
Şikâr: incinmek

Şah Hüseyn’im vah Hüseyn’im
Bu gün matem günü geldi
Ah Hasanım vah Hüseynim
Senin derdin bağrım deldi
Ah Hasanım vah Hüseynim
Şehit olmuş Şah-ı Merdan
Şah hüseynim vah Hüseynim
Bizimle gelenler gelsin
Serini verenler versin
Hüseyinler şehit olsun
Ah Hasanım vah Hüseynim
Şehit olmuş Şah-ı Merdan
Şah hüseynim vah Hüseynim
Kerbelanın yazıları
Şehit düştü gazileri
Fatma Ana kuzuları
Ah Hasanım vah Hüseynim
Şehit olmuş Şah-ı Merdan
Şah hüseynim vah Hüseynim
Kerbelanın önü düzdür
Geceler bana gündüzdür
Şah kerbelada yalnızdır
Ah Hasanım vah Hüseynim
Şehit olmuş Şah-ı Merdan
Şah hüseynim vah Hüseynim
Gökte yıldız paralandı
Şehriban ana daralandı
Şah Hüseyin yaralandı
Ah Hasanım vah Hüseynim
Şehit olmuş Şah-ı Merdan
Şah hüseynim vah Hüseynim
Bir su verin masum cana
Zalim içti kana kana
Fatma Ana yana yana
Ah Hasanım vah Hüseynim
Şehit olmuş Şah-ı Merdan
Şah hüseynim vah Hüseynim
Boz bulanık puslu dağlar
Virandır bahçeler bağlar
Şah Hatayım durmaz ağlar
Ah Hasan’ım vah Hüseyin’im
Şehit olmuş Şah-ı Merdan
Şah hüseynim vah Hüseynim
Aşura Günü İmam Hüseyin'in (a.s.) Okuduğu Şiir
Dedem Allah Resulü, yaratılmışların en üstünüdür ve Allah'ın yeryüzünde ışıyıp duran meşalesi biziz.
Ben Ali'nin oğluyum, Haşim Oğulları'nın o temiz soylu yiğidinin hani ve sırf bu iftihar bile yeter elbet bana.
Peygamber soyunu yürüten Fatıma, annemdir benim; kanat verilen Cafer amcamdır benim.
Allah'ın Kitabı bizim aramızda dosdoğru bir şekilde inmiştir; bizim hidayetimiz ve vahyimiz dillere destandır.
Bütün insanlar için Allah'ın emin ve güvenilir dayanak ve sığınağı biziz ve bu hakikati gizli-açık daima söylemişizdir insanlara.
Kevser Havuzu'nun sahipleri biziz; dostlarımızı bizzat Hz. Resulullah'ın (s.a.v.) kadehiyle doyuracağız Kevser'e şüphesiz.
Bizim Şiamız insanlar arasında en aziz yârenlerdir; düşmanlarımız ise kıyamet günü hüsrana uğrayacak olanlardandır. (Nefes'ül-Mehmum, s. 219)
Pir Sultan Abdal
Şah Huseyn'e
Yıllar yılı hasretini çekerim
Yollar beni Şah Hüseyn'e götürün
Ağlar ağlar gözyaşımı dökerim
Seller beni Şah Hüseyn'e götürün
Yanıyor yüreğim eridi yağım
Viraneye döndü bu gençlik çağım
Yaprakları dökmüş virane bağım
Güller beni Şah Hüseyn'e götürün
Dayanmaz bu zulme erirdi dağlar
Özüm şaha sadık gözüm kan ağlar
Kıyameta kadar göz yaşım çağlar
Seller beni Şah Hüseyn'e götürün
Evveli ahirde var idi onlar
Aktı Kerbelâ’da al kızıl kanlar
Yaralı yürekler ah çeken canlar
Kullar beni Şah Hüseyn'e götürün
Abdal Pir Hünkar’ın bağlandı yolum
Nesli Muhammed’e nedir bu zulüm
Kalsın o divana Kerbelâ çölüm
Çöller beni Şah Hüseyn'e götürün
Pir Sultan Abdal
Dertlere Derman
Gündüz hayalimde gece düşümde
Her derdime derman İmam Hüseyin
Yılın on’ki ayın seherlerinde
Her dertlere derman İmam Hüseyin
Divimin var kalen tutmaz elimde
Hakk’ın kelâmın okurum dilimde
Muhammed’in sancağının altında
Mazlum mazlum duran İmam Hüseyin
Aşk kitabın Huda bana gönderdi
Gökten Cebrail de yere indirdi
Yezitleri cehenneme gönderdi
İblis çıkmaz ordan İmam Hüseyin
Hatice rehberi divanda bir yar
Fatma Ana ağlar hem saçın yolar
Hak bir terazidir mizanın kurar
Şehit donu giyen İmam Hüseyin
Pir Sultan ne güzel bulmuş yerini
Ben pîrime kurban verdim serimi
Muaviye oğlu Mülcem soyunu
Sürelin dergâhtan İmam Hüseyin
Huseyn'e Doğru
Evvel baştan Muhammed’e salavât